Göz Tansiyonu (Glokom)

Glokom (göz tansiyonu), göz içi basıncının görme sinirini tahrip edecek kadar yükselmesi nedeniyle görme kaybına yol açan bir hastalıktır.
 Normal bir gözde göz sıvısı devamlı olarak üretilir ve dengeli bir şekilde emilerek boşaltılır. Böylece göz içi basıncı normal düzeylerde kalır. Genelde 20–21 mm Hg’in altındaki göz tansiyonu normaldir. Ancak daha alt seviyelerdeki tansiyonda bile glokom hastalığı görülebilir. Üretilen göz sıvısının boşaltılması engellenirse göz içi basıncı artar ve Açık Açılı Göz Tansiyonu hastalığı (Glokom) oluşur ki bu en sık karşılaşılan glokom şeklidir. Burada, göz sıvısının kan damarlarına ulaşmasını sağlayan kanalcıklarda normalde olmaması gereken bir tıkanıklık durumu söz konusudur ve biriken göz sıvısı göz içi basıncını arttırır. Göz içi basıncının yüksek olması göz sinirine zarar verir ve tedavi edilmediği takdirde körlüğe kadar giden görme kaybına neden olur.

Glokom Nasıl Teşhis Edilir?
Glokom rutin yapılan bir göz muayenesi ile teşhis edilebilen bir hastalıktır.Eğer glokom şüpheniz varsa doktorunuz sizden daha ayrıntılı tetkikler isteyecektir. Tek başına göz tansiyonu ölçümü yapılması, glokom teşhisi için yeterli değildir.  Karakteristik bir belirtisi olmayan bir hastalık olduğundan erken teşhis edilmesi çok önemlidir. Tanı ne kadar erken yapılırsa, o oranda görme sinir lifi ve görme hücresi hasarından kurtulacaktır. Glokom aşağıdaki yöntemlerle teşhis edilir.
· Göz Tansiyonu Ölçümü
· Görme Alanı Muayenesi
· OCT (RNFL)
· PAKİMETRİ
Glokom Nasıl Tedavi Edilir?
· Medikal tedavi
· Çeşitli lazer tedavileri
· Cerrahi yöntemler uygulanabilir.
Medikal Tedavi: Glokomun tedavisinde kullanılan birçok damla mevcutur. Bunlar değişik mekanizmalarla göz içi basıncını düşürürler. Göz sıvısının yapımını azaltmak veya dışa çıkışını arttırmak yoluyla etki etmektedirler. Önce bir ilaçla tedaviye başlanır, yetmezse ikinci ilaç ilave edilir, yine glokom ilerlemeye devam ediyorsa ameliyat edilir.
Lazer Tedavisi: Glokom tedavisinde, ilaç tedavisine yeterli cevap alınamayan hastalarda uygulanan laser işlemi, ameliyattan önce uygulanabilen bir tedavi seçeneğidir. Farklı lazer tedavi seçenekleri bulunmaktadır.Gecikmeden uygulandığında bu yöntem çok başarılıdır.
Cerrahi Tedavi: İlaç tedavisi ile glokom yeterince kontrol altına alınamıyorsa göz içi basıncı arzu edilen düzeye düşürülemiyorsa ameliyat işlemine geçilir. En çok uygulanan ameliyat tekniği "trabekülektomi"dir.
Belirtileri Nelerdir:
Glokom dünyada milyonlarca kişide görülen ve her insanda ve yaşta,ortaya çıkabilecek bir hastalıktır. Bununla birlikte bazı faktörler hastalığın ortaya çıkma riskini arttırabilmektedir.
· Genetik, ailenizde glokom öyküsü varsa,
· Yüksek miyopiniz varsa,
· Çok yüksek hipermetropiniz varsa,
· 35 yaş üzerinde iseniz,
· Herhangi bir nedenle uzun süre kortizonlu ilaç kullanmışsanız,
· Eğer şeker hastasıysanız,
·  Göz tansiyonunuz yüksekse,risk altında olabilirsiniz.

Glokom Tipleri:
Açık Açılı Glokom:
Aynı zamanda açık açılı müzmin glokom olarak da adlandırılan bu tür, hastalığın görülen vakalarının çoğunu oluşturmaktadır. Bu tür glokom belirti vermediğinden bir sorun olduğunun farkına bile varmadan görme hücrelerinin büyük bir kısmı kaybedilebilir. Açık açılı glokomun nedeni halen bilinmemektedir. Genellikle iki gözde, farklı şiddette meydana gelmektedir.
Kapalı-açılı glokom:
En az görülen tipidir. Glokomların yaklaşık yüzde 10'u, kapalı-açıdır. Belirtileri, şiddetli baş ve göz ağrısı, gözlerin kızarması, ileri derecede bulanık görme, ışıkların çevresinde hareket görme, bulantı ve kusmadır.Kalıcı görme kaybıkrizden sonraki birkaç saat veya birkaç gün içinde meydana gelebilir. Bu yüzden hemen tıbbi tedavi yapılıp, göz tansiyonunun düşürülmesi gerekir.
Doğuştan gelen glokom:
Bazı bebeklerin doğuştan sahip olduğu ender görülen bir glokom çeşididir. Bazı çocuklar ve genç yetişkinlerde hastalığın bu tipine yakalanabilirler. Belirtileri gözde irilik ve büyüme grileşme, bulanıklılık, yaşarma, ışığa bakamama, ışıktan kaçmadır. Konjenital glokomun esas tedavisi cerrahidir. Teşhis konulduğu anda ameliyatı yapılmalıdır ki, kalıcı körlük oluşmasın. Ameliyata ek olarak ilaç tedavisi verilebilir.

TEŞHİS YÖNTEMLERİ
Glokom dikkati bir göz muayenesi ile teşhis edilir. Glokom yavaş seyreden, fakat sürekli ilerleyen ve giderek görme siniri tahribatına yani görme kaybına yol açan, karakteristik bir belirtisi olmayan bir hastalık olduğundan erken teşhis edilmesi çok önemlidir. Glokom teşhis edildiği zaman o ana kadar tahrip olan görme hücrelerini canlandırmak mümkün değildir, tedavi haraplanacak görme hücrelerine yöneliktir. Tanı ne kadar erken yapılırsa, o oranda görme sinir lifi ve görme hücresi haraplanmaktan kurtulacaktır. Teşhis edildiğinde glokomun niteliği ve ciddiyeti doktor tarafından hastaya ve hasta yakınlarına tüm açıklığıyla anlatılmalıdır. Glokom aşağıdaki yöntemlerle teşhis edilir.

Göz Tansiyonu Ölçümü: Tonometre adı verilen bir aletle ölçülür. Göz tansiyonunun ölçülmesi, kişinin hiç şikayeti olmasa dahi glokom şüphesi taşıyıp taşımadığı hakkında çok önemli ipuçları vermektedir. Halen günümüzde poliklinik muayene şartlarında en kolay ve en hızlı yapılabilen glokom tarama yöntemidir. Göz tansiyonunu önemli bir ipucu olduğu için göz hekimi tarafından ölçülmeli ve göz muayenesinin bir parçası olmalıdır. Çünkü sadece göz tansiyonunun yüksek olması glokom demek değildir. Normal göz tansiyonu 10-20 mmHg’dir, ancak bu  kuralın istisnaları vardır (Normal tansiyonlu glokom gibi, ilerde anlatılmıştır). 
Optik Sinir Başı Muayenesi: Optik sinir başı muayenesi glokomun tanı ve takibinde en önemli muayene yöntemlerindendir. Optik sinir başı, hekim tarafından oftalmoskop veya benzeri cihazlar kullanılarak direkt gözlemleme yoluyla ve bilgisayarlı görüntüleme yöntemleri kullanılarak tomografi çekilmesi yöntemleri ile incelenebilir. Tüm yöntemlerdeki amaç, optik sinir başında meydana gelen değişiklikleri ortaya koymak ve glokom hasarında zaman içinde oluşabilecek ilerlemeyi izleyebilmektir.
Sinir Lifi Tabakası Ölçümü: Optik siniri oluşturan sinir lifi tabakasının incelenmesidir. Ölçümlerin standardize ve tekrarlanabilir olması için bilgisayar destekli görüntüleme yöntemlerine ihtiyaç vardır.